1 Haziran 2011 Çarşamba

Caddebostan Sahilde Bir Gün

Bu sabah Kaan keyfi yerinde evde takılıyordu. Her şey Caillou'nun bir bölümünde plaja gidilmesi ile başladı. Tesadüf o sabah Kaan havuza gidelim bakalım haftasonu güzelse gireriz diye ikna çalışmalarına başlamıştım.

Birden hadi gidelim havuza dedi. Yok annecim baba ile bakacağız dedim. Plaja gidelim o zaman dedi. Kum oynayacakmış. Daha önce de yaptığımız için biliyor tabi. Hazırlanmaya başladık.
10:30 arabadayız. Irmak okullarının yanını denedik ama park edecek yer yoktu. Yola devam ettik ve Caddebostan Migros'un otoparkına park ettik. Kaan'ın bebek arabasına oturması için rüşvet olarak Magnum ve bana da su aldık. yola koyulduk. Hava süperdi. Yürüyerek Zanzibar'ın önündeki Plaj kafeye girdik. Kumda oynamaya başladık. Çayımı da içtim güzel güzel. Çok mutlu geçti vakit.




Bir süre sonra Kaan'ın karnı ağrıdı. Kaka yaptı ama çok zorlandı. Artık tecrübeliyim. Kaka eminim mukuslu çıkacak dedim kendi kendime ve de öyle de çıktı. Neyse insanların midesini kaldırmadan hem kirlenen üstünü hem de bezini değiştirmeye binbir dil dökerek ikna ettim. Zaten uykusu gelmeye başladı. Öğlen oldu güneş tepemizde. Kaan'ın karnı da açıktı ama çaktırmıyor tabi. McDonald's tavukluburger ile ikna ettim ve yola çıktık. Allah'tan bebek arabasına oturtabildim.

Yürüyerek tekrar Caddebostan Migros un oradan da McDonald's gittik. Yemeklerimizi sipariş ederken uykusunun da gelmesinin etkisi ile söylenecek bir sürü şey buldu. Yemeğimizi yedikten sonra McDonald'sın bahçesinde oynayacaksın  diye ikan edebildim. Yedik içtik, oynadık. aman o parkta bir türlü yukarı tırmanmadı. Yapamıyorum diye hep geri geldi. Ama yapmak da istiyor. Bir ikilem içinde uykusu da gelmiş olduğu için huysuzlandı. Neyse ben sahilde gördüğümüz dönen kaydıraklara gidelim dedim. Arada onları denemişti çünkü. Atlamışım bak onu yazmayı. Çok şükür bindi arabasına ve tekrar Migros'un arkasından sahildeki oyun parkına gittik. O kadar yorgun olmasına rağmen büyük bir enerji ile kaydıraklardan kaydı, salıncağa bindi oynadı oynadı ve evimize gidelim dedi. Ben de şükürler olsun diye bir nefes aldım ama yanılmışım. Bebek arabası ile eve gidelim diye tutturdu. annecim arabamız ile eve gidilir diye bilumum ikna çalışmalarını püskürttü. Ben de eve gidecekmiş gibi Kaan'ı arabasında gezdirmeye başladım. Yürü yürü yürü. Kaan ancak 14:17 gibi uyudu.
Of güneş tepede bende amele yanıkları.

Caddebostandaki sahilde kafeye gideyim de oturayım dedim ama ne mümkün bütün gölgelikler doluç İki dolandım ve bir masanun ucunu çekerek gölgeye aldım. Kaan'ı oraya koydum. Ben de kenara iliştim. Tuzlu iki ayran içtim ama Kaan 1 saat içinde uyandı. Bu seferde plaja gidelim diye tutturdu. Ama ne tutturmak. Oğlum sıcak olduğu için plaj kapalı yok ikna olmaz. Bağıra çağıra Migros otoparkındaki arabamızın yanına geldik. Ağlıyor, bağırıyor "Plaja gitmek istiyorum." inletti ortalığı. En sonunda Kaan gözüme bak çileden çıkartma beni dedim. İstediğin kadar ağlayabilirsin. O zaman kadar Migros'a gidelim o mavi arabalara binip gezelim, dondurma alalım bir sürü rüşvet ikna çalışması. Sonunda geldiler bana. Ben,m sınır noktama geldiğimi anladmı nedir tamam migrosa gidip arabada dolaşalım dedi. Önce bebek arabasında gitti. Sonra bebek arabasını bıraktık arabaya sonra tekrar gittik. O arada dondurma yendi tabi. Arkadan mavi araba şeklindeki alışveriş sepetine bindi. Abuk subuk alışveriş yaptık. İki kere kasadan geçtik. Dolaştık dolaştık çok zor ikna oldu inmeye ama başardım. Arabada yeni matarana su koyalım ile ikna oldu.
Ve arabaya geldik önce mataraya su kondu. Sonra yola çıkıldı. arabada sürekli bu aralar Kaan'ın en favori şarkısını dinliyoruz. "Çadırımın Üstüne Şığ Dedi Damladı". Bir tek bu konuda bana çekmiş sanırım. Çok iyi hatırlıyorum küçükken beni oynatmak için bu şarkıyı söylerlerdi hemen atlardım ortaya :)

Yol boyunca iyi gitti. Bir ara ben bu mataryı değil siyahı istiyordum değiştirelim diye tutturdu. Tamam yarın değiştiririz, hayır şimdi. Neyse çok uzamadı.
Evimizin bahçesine geldik ve park ettik. Bir zorlu aşama daha var tabi. Bahçeden eve nasıl çıkacağız. Zaten bir an hamle etti oğluşum. Evimizin bahçesindeki dönen kaydırakta kayalım dedi. Tamam dedim. Ama hemen hani Blue var mı diye bakacaktık deyince eve doğru yarışa başladık. Sonunda eve girdik.

Evde karşılaştığımız ufak tefek sorunlardan biri de Playhouse Disney kanalının değişip Disney Junior olması. Yeni bir şeyler gördükçe sinirlenip kapat kapat diye bağırması.
Neyse çok şükür babamız geldi.

Beni görünce tepkisi:
B:Ay ay ay yanmışsınız. Yaz sezonu açılmış. (Tabi yanık kısım ile ynamamış kısım arasındaki farkı görünce) Oy oy oy!!!
Neyse Şefik'in Kaan'a sürprizi vardı. Scott'ın ışıklı gözlüğü :) Tabi önce yeni bir şeye verdiği tepkiyi ona da verip fırlatma girişimnde bulundu elinden zor kaptım. Ama şimdi gözünde geziyor :))

Her şeye rağmen güzel bir gündü...

Not:Bu arada yazı bir sürü marka dolmuş. Hayatımız marka galiba...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder