24 Ocak 2011 Pazartesi

Bursa Macerasi

Uzun suredir Bursa'ya gitmiyorduk. Hava degisiklikleri, hastaliklar hassas oglusum yine hasta olmasin diye hep erteledik. Arzu Ablam'in yeni bebisi dunyaya geldi, arabada bir kac ariza birikince hadi dedik toplu tasima kullanmadan arabamizla gidelim gelelim.
Nenemiz bizi almaya geldi. 19 Ocak sabahtan once Yeditepe Universitesi Hastanesi'ndeki tahlil isimizi hallettik. Ama ne halletme. Oglusum nasil agladi anlatamam. "Kurtar beni anne!" dedikce icim cekildi ama yapacak bir sey yoktu. Ah bu yatak bozulmus kurtariyorum simdi oglum derken tecrubeli hemsireler kan alma isini halletti. Kantindeki akvaryum ve icindeki denizkestaneleri ile birlikte yenen bir cikolata ve su boregi hemen unutmasini sagladi Kaan Pasazade'nin bu travmayi. Sonra da yola ciktik. (Tahlil sonuclari iyi :))
Bursa'ya varmaya yakin uyudu kuzucuk. Dayimiz ile bulustuk ama uyandi hemen. Canim abimcim bize hemen yemek ismarladi. Kaan da afiyetle yedi. Koftecide dayisinin karizmayi cizdirecek sekilde "Dayiiiii, dayiiiii gel" nidalarina gayet sakince cevap verdi dayisi. Her turlu saklabanligi yaptirdi. Sus havundaki fiskiran sulara ellendi kosturuldu :) Sonra da Bursa'ya gidelim diye tutturduk. Kaan icin Nene evinin sokagina girmeden Bursa'ya gelinmis olmuyor.
Ve eve yaklastigimizi soyledikten sonra sokaga girdigimizdeki suratindaki mutlulugu gormeliydiniz :)
Ilk is Abi'sini(Kuzeni Batuhan) sormak oldu. Tabi abi okulda olunca kendince eglendi abisi gelene kadar. Abisi evde oldugu surece bir dakika nefes aldirmadi. Cok ozlemis hep onunla oynamak istedi kuzucugum. Cok da guzel oynadilar. Salonda yastiklardan siperler mi yapilmadi, savaslar mi olmadi superdi. Tabi bir kac gun ilerleyince ikisinin birden arada suyu kaynadi ama olsun. Cok sekerlerdi:)

Bir de kiymetlisi dedemiz. Dede varsa butun akan sular durur. Dede ile birlikte sabah aksam naynay calip soylenir. Ilk aksam "Dedem ile neneme sarki caliyoruz."diyerek kendisi tempo tutuyordu. Allah'tan dededeki naynay stogu gayet iyi tum herkese bir sey var. Kaan'da hem baglama, hem ud calarak gayet mutlu mesut mesk etti dedesi ile birlikte:)


Sabahlari keyfine diyecek yoktu. Dede'sinin koltugunda yayilarak mutlu mutlu attigi kahkahalar insanin kalbindeki kelebekleri neselendiriyordu :)

Gulez Teyzeme(Kuzenim) de gittik. Kaan cok uzun suredir gormedigi ve ilk defa evine gittigi icin gayet nalet bir bicimde davrandi. Ama ayrilirken kapidan opucukler atip. Sevdin mi Gulez Teyze sorusuna da "sevdim." cevabini veriyordu :)

Arzu Ablam'in(Kuzenim) yeni bebisi oldu. Onu da gormeye gittik. Kaan bebegi cok begendi. Hatta Nil bebege aldigimiz bebekten kendine de aldirmisti. Istanbul'a dondugumuzde Kaan'in bebeginin adi Nil oldu birden. Onunla uyuyor ve onu uyutuyor. Abilik ediyor. Arada abi olmayi falan da istiyor ama bence ne istediginin henuz farkinda degil. Bebekler ne icer sorusunun cevabini biliyor "annesinin memesinden sut icer." Bir gun nenesi Nil bebek klozete cis yapacak mi demis. Bizimkinin cevabi: "O oyunvak bebek cis yapmaz ki" :)

23/01 de de geri donduk. Ipek de bizimle birlikte dondu. Kaan Ipek'den once oturdu arabaya bagiriyordu "Ipeeeek gel!" diye :) Yolda kuzucuk uyudu ama yine kisa bir uykuydu. Iste bir Bursa macerasi da boyle bitti. Kaan hiiic donmek istemedi. Tum yolda Bursa'ya gidelim diye tutturdu ama eve yaklasinca "Babaaa" diye ciglik atip. "En buyuk baba", "en buyuk Kaan" diye sarki soyluyordu. Yine de arada Bursa'ya gidelim diye tutturuyor. Ozellikle nene Bursa'ya donunce cok bozuldu.

Bakalim bir daha ne zaman gidebilecegiz Bursa'ya.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder