23 Aralık 2010 Perşembe

Guzel bir gunde ilkler...

Aralik ayinin sonu geliyor hava bahar. Bu firsatlari kacirmamak lazim.
Dunku Fenerbahce Park'inda denize tas atma sefasindan sonra yine guzel bir gun gecirdik:)
Kuzenim Ipek ile birlikte (tabiki oglusum da yanimizdaydi) Kadikoy rihtimda yuruyerek dolastik. Kaan'in keyfine diyecek yoktu. Her seyi sordu ogrendi. Bufelerin ustunde bacalara takilan donen sey ne ise ben onu ruzgar gulu diye tanittim. Kuzum ona cok takildi. Aksam oldu hala onu sayikliyordu.


Yemek icin Balon Cafe ye gidildi. Makarna ve sigara boregi afiyetle yendi.



Zaten uykusu cok gelmisti karni doyunca ustumu ort anne dedi. Gerci hemen uyuyamadi.
Ipek Bursa'ya gidecek diye bozuk atti, soylendi. Benim oglusum cok uzuluyor sevdiklerini yolcu ederken. Ne yapalim hayatin aci gercekleri. Baba ile konusalim bilet alalim sonra biz de gideriz Bursa'ya diye sakinlestirdik bebegimi. Ipek iskeleye girdi biz arkamizi donduk dakikasinda kapadi gozlerini.
Karakoldaki hirsizlik davamiz hakkinda bilgi aldim. Adliyedeymis. Oradan takip edecegim artik.
Arkasindan ben de once kunefe ve gazete keyfi sonra sicak birseyler 2 saat gecince de disarida biraz dolasma. Kuzucuk uyandi. Ayilma asamasi da yine dolasarak oluyor.

Zar zor bebek arabasini bagaja koyup carsiya gitmeye ikna ettim. Kadikoy belediyesinin rihtimdaki binasinda sanat galerisi gordu ve hemen girdi. Bir calismaya tepkisi elleri ile sevip "ay ne guzeeel" oldu. Oradaki amca kalemlere ilgisini gorunce hemen bir tane hediye etti oglusuma. Nasil mutlu oldu anlatamam. Tesekkur tesekkur ustune ve kagitta alindiktan sonra bir elde kalem bir elde kagit carsiya ulastik.
Tabi bizim gezintimiz mehter takimindan beter ilerliyor genelde. Begendigi esnafin dukkanina girer. Acik kapilar kapatilsin diye israr eder :)
Benim amacim firindan ekmek almak. Sonunda ulastik. Ulasana kadar bir saatci ve pastane ziyareti yaptik. Firinda kotu bir dusme yasadi oglum. Icim acidi onun aglamasina. Nasilda hemen sisti ve morardi. Cocuk iste cabuk unutuyor herseyi.
Tekrar disari ciktik ve geri donmek icin yine buyuk caba. Babanin gelis saati yaklasti. Deniz otobusunden onu alalim derken ah tramvay. Hadi oglum binelim dedim. Cok mutlu oldu. Akbili Kaan ditlacak bu sart. Ditlattiktan sonra oturduk ve Kadikoy, Bahariye, Moda, Muhurdar hakkinda kendimce kucuk bir oryantasyon verdim kuzuya. Deniz otobusu iskelesine yurumekten daha verimli bir secenekti. Yine yolda cop kamyonu incelendi. Ve balonu gorunce "Murat Abi" aklina geliverdi. Kafenin cay ocagindaki gorevli. Baba gelince cikmak sarti ile anlastik gittik. Sutler icildi Murat Abi'den Murat'a gecildi kanka oldu yine. Sonlara dogru "Murat, sen ne yapiyorsun orada oyle" diye hesaplar soruldu. Baba geldi cayini icti zar zor gitmeye ikna edildi ve eve girmemiz 19:30. Fiziksel olarak bittim. Ama kuzucum mutlu oldu ya her seye deger :))
Uyku oncesi biraz sinirliydi bebegim. Sanirim bugun cok yogun bir yasadi ve biraz fazla geldi ona.
Asiri uyaran hep kuzumu olumsuz etkilemisti hala da oyle. Duyarli bebislerin buyutulmesi de duyarlilik istiyor. Bi de su televizyon duskunlugunu bitirebilsek. Cok sukur Allah baska dert vermesin.
Iyi geceler,

2 yorum:

  1. Ahucum tebrik ederim, sakin bırakma, iki satır da olsa yaz:-)bence guzel bir proje. kaan'dan vakit bulup yazabilmen, resimler falan takdir ettim:-)

    YanıtlaSil
  2. Saol Oznur'cum. Bu yazi icin Kaan yattiktan sonra ugrastim ve gece yarisindan sonra yattim :))

    YanıtlaSil