25 Eylül 2011 Pazar

Kaan Maçta

Daha Kaan doğmadan Şefik pazarlıklara başlamıştı. Hamilelik ve annelik avantajlarını kullanarak Galatasaray taraftarı olmasını sağlamayacağım konusunda söz verdim. Hatta bu sözümün ötesine gidip Şefik mutlu olsun diye hiç bir yönlendirme yapmadım. Ve beklenen oldu Kaan Fenerbahçe taraftar grubuna katıldı.
Şefik hep oğlunu maça götürebileceği günü düşünüyor, kombine satın alıyordu.
Ve bir gün Fenerbahçe'nin seyircisiz oynama cezası bir anda hanımlar matinesine döndü. Ben de boş bulunup Kaan ı maça götürmeyi teklif ettim. Nasıl olsa boş olacak, kimse olmayack rahjat rahat seyreder oğluş dedim. Tabi Şefik hemen kabul etti. Fanatik arkadaşımız Demet'i aradık. O da gidiyordu hatta annesi ve ablası da geleceklermiş. Demet'in annesi biletleri satın almış bizim için kendi maça gelmedi ve hakkını bize verdi. Oh dedim rahatrahat gireceğiz. ama daha öğlenden bir trafik vardı bizim buralarda.

Sonra haberler gelmeye başladı. Basılan 14.000 bilet bitti, 35.000 ek basılıyor. Allah Allah bu nedir şimdi diye düşünüyorum. O kadarki o akşamüstü katılacağımız sonbaharı karşılama partisine bile gitmedim. Trafik berbat gidebilsek dönemeyeceğiz. Kaan'ı da maç için heveslendirmiş bulundum. el mahkum gideceğiz.

Şefik Kadıköy Rıhtım'dan eve uşalamayıp yarı yolda yürüme kararı aldı. Biz Demet'i bahçe girişinde güvenlikte bekliyoruz. oh şükür Demet geldi. Sadece ben olsam hayatta gitmezdim. Demet geldi yürüyerek stada doğru yola koyulduk. Kızıltoprak'ta iğne atsan yere düşmez durumda. Her yer taraftar kaynıyor. Neyse Kaan o kalabalıkta perişan olmasın diye kucakta taşınarak stada ulaşmayı başardık. Bizim tribunun kapısına geldik tam o sırada arkadan kimseyi almayın mesajı vermesinler mi? Haydaaa! Kardeşim biletimiz var niye, ne oldu derken Kaan bağırır girmek istiyorum gideceğim maçaaa!!!. Diğer kapılara yönlendirdiler. allah'tan Demet var hangi kapı neresi hiç bilmiyorum. Demet önde ablası Hale ve biz arkada, Kaan kucakta kanter içinde kalmış vaziyette koşuyoruz. Bir kapıdan diğerine. Sonunda bir tanesinden girdik. ama ne kontrol, ne çantaya bakma güvenlik inmiş sıfıra. Oh içerideyiz. amanin o merdivenleri tırmanmak Kaan kucakteyken artık ter popomdan süzülüyor ve bacaklarım titriyor. Kaan olmasa, o kadar maça gitmek istemese kimse beni stadın yanına yaklaştıramazdı herhalde.

İçeride kalenin çaprazında üst tarafta bir yer bulduk oturduk. Oh çok şükür. hınca hınç dolu ama boş yerlerde var. yönlendirme yapılamamış. yine de Fenerbahçeli hanımları tebrik ediyorum. Maç başlamıştı zaten biz girene kadar. Oğluş bağırışlara ortak oldu. Hale'nin aldığı tosttan da götürdü arada :) Islık çalan abileri taklit etmek için var gücü ile çaba sarfetti. Bu arada sahaya inmek istedi. Tabi ben de oraya sadece futbolcular girer dedim konuyu kapattığımı zannettim ama 5 dakika sonra oğlum bana dönüm ben de futbolcuyum zaten demez mi!?? Ama yine de inemeyeceğini anladı sanırım. Çığlık attı sonunda ilk yarı biterken bitap düştü.



İlkyarı bitti çıkmaya karar verdim. Demet bizi çıkış kapısına kadar götürürken yol açmak ayrı bir performans gerektirdi. Yine Kaan kucakta kan ter içinde dışarı çıktık oğluşumla. ama annede eve yürüyecek hal kalmamıştı. Ne belim ne dizim yürüyecek halim hele Kaan kucakteyken hiç yoktu. Kurbağalı derenin üzerindeki köprüde durmuş acaba boş taksi geçer mi diye düşünürken gökten zembille inen  taksi önümüzde durdu ve yolcusunu indirdi. atladık hemen tabi. Trafik salı pazarını atlatana kadar adım adım ilerliyordu. Evimize ulaştığımızda oh diye bir nefes aldım. Oğlum o kadar mutluydu, babasına hevesle anlatıyorduki tüm yorgunluğum geçip gitti.

Ve FB li Kaan'ı ilk maça götüren GS li annesi oldu :)
Fenerbahçe-Manisa Spor maçı:
Tarih: 20/09/2011
Yer: Fenerbahçe Şükrü Saraçoğlu Stadı

NOT:Bu arada hala ben de futbolcuyum diyor. Sevmemiş stadyumu ama ben de futbolcuyum :) Sanırım içinde kaldı sahaya girme isteği.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder